
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), salı günü yaptığı açıklamada bazı likit staking türlerinin menkul kıymet yasalarının kapsamına girmediğini belirtti. Bu açıklama, kurumun kripto paralara yönelik daha önceki sert yaklaşımından önemli bir sapma olduğu anlamına geliyor ve kurumsal benimseme açısından büyük bir engelin ortadan kalktığına işaret ediyor.
SEC’in “Project Crypto” girişimi kapsamında yayınladığı bu rehber, stake edilen kripto varlıkları temsil eden “receipt token”ların — eğer bu varlıklar sadece idari veya teknik süreçlerle yönetiliyorsa — menkul kıymet sayılmayacağını netleştiriyor. Sektör temsilcileri ve altyapı sağlayıcıları, bu ayrımı önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriyor.
Katman 1 blokzinciri ZIGChain’in kurucu ortağı Abdul Rafay Gadit, “SEC’in likit staking rehberi, kurumsal sermayenin blokzincir ağlarıyla nasıl etkileşime girebileceğine dair temel bir değişimi temsil ediyor. Bu adım, potansiyel olarak devasa bir pazarın önünü tıkayan düzenleyici belirsizliğin aşılmasını sağlıyor,” dedi.
- Gadit, “Ajans aslında, daha önce belirsizlik nedeniyle uygulanamayan kurumsal hazinede staking stratejilerini meşrulaştırmış oldu.
- Artık emeklilik fonları ve varlık yöneticileri, stake ödülleri (genellikle yıllık %5 ila %15) kazanırken, alım satımı mümkün olan receipt token’lar sayesinde sermayelerine anında erişim sağlayabilecek.
- Bu da, daha önce blokzincir staking’ini kurumsal hazine yapısına uygun hale getiremeyen likidite sorununu çözüyor,” ifadelerini kullandı.
SEC’in duruşu tüm staking mekanizmalarını doğrudan onaylamasa da, izin gerektirmeyen, protokol odaklı sistemlerle yönetsel kararların ön planda olduğu sistemler arasında bir çizgi çekiyor. Bu da, merkeziyetsiz likit staking platformlarının düzenleyici engelle karşılaşmadan ölçeklenmesinin önünü açabilir.
*Gelişmeler için bizi takip etmeye devam edin!
(Kaynak : kriptopiyasasi.com)